Yavuz Sultan Selim Han’ın Mütevazi Karakteri
Yavuz Sultan Selim Han, Osmanlı İmparatorluğunun en büyük Sultanlarından biridir. Yavuz Selim, babası 2. Bayezid’den aldığı 2,5 milyon kilometrekarelik devleti sadece 8 yılda 2.5 kat büyüterek 6,5 milyon kilometrekareye çıkartmıştır. Yavuz Selim’in Osmanlı’nın en büyük Padişahlarından biri olarak anılmasının tek nedeni onun askeri başarıları değildir. Yavuz Sultan Selim, aynı zamanda âlimlere çok önem gösteren ileri görüşlü bir Padişahtı. Diğer yandan sanatçılara verdiği değer Osmanlı’nın sanatsever bir devlet olarak anılmasını sağlamıştır. Bütün bunların dışında Yavuz Selim oldukça mütevazi bir karaktere sahipti. Sadece 8 yıllık saltanatında yaptıklarıyla herkesin beğenisini toplamış fakat hiçbir zaman kibrine yenik düşmemiştir. Sultan Selim Han, asla şatafatlı giyinmeyi sevmezdi. Hatta sürekli olarak sade kıyafetler giyerek, lüks giyinmenin gereksiz olduğunu söylerdi. Sultan Selim Han, kendisine ‘Sizde güzel ve şatafatlı kıyafetler giyebilirsiniz’ diyen kişilere şu şekilde cevap verirdi; ‘Bizden başkaları bize kendini beğendirmek için şatafatlı giyinir. Peki biz kimin için öyle giyineceğiz’. Sultan Selim Han bu sözüyle kendisini beğendirmek isteyeceği kimse olmadığını söylemek istemiştir. Bunun dışına Yavuz Selim, bir gün oğlu Şehzade Süleyman’ı oldukça şık ve mücevherli giyinmiş şekilde görünce ona şunu söylemiştir; ‘Süleyman’ım, o kadar şık ve mücevherli giyinmişsin ki neredeyse annene giyecek bir şey kalmamış’. Bu konuda bilgi almak ve merak ettiğiniz soruları sorabilmek açısından internet sayfalarını üzerindeki ilgili online firmalara bakabilir ve buradan detaylı bir şekilde inceleme yapabilirsiniz.
Yavuz Sultan Selim’in Sade Kişiliği
Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri, şık giyinmeye önem göstermediği gibi gösteriş yapmayı da hiç sevmezdi. Bir gün sefer dönüşü çok büyük bir zafer kazanmış ve ganimet elde etmiş bir şekilde İstanbul’a gelmekteydi. Kazandığı savaşla Orta Doğu’nun Osmanlı hâkimiyetine girmesini sağlamıştı. Fakat gündüz vakti şehre girme imkânı olmasına rağmen ilginç bir şekilde geceyi beklemiştir. Bunun nedeni ise İstanbul halkının coşkulu bir şekilde Padişah’ı tebrik etmek için beklemesiydi. Yavuz Selim, halkın gösteri için beklediğini öğrenmiş ve buna engel olmak için geceyi beklemiştir. Gece olunca halk evlerine dağılmış ve Sultan Selim şehre öyle girmiştir. Sultan Selim Han, ne kadar sade yapılı bir karakteri olduğunu bizlere bu şekilde ispatlamıştır.